İsyanın statü ve anlamı, bir reddiye şekli olarak “tarz” fikri, (bizim örneğimizde “suçlar,” sadece çiğnenen kurallar olarak kullanılsa da) suçun sanata dönüşmesi… Genet gibi, biz de altkültürle ilgilenmekteyiz: bu altgrupların anlam dolu biçim ve ritüelleri; teddy boylar, modlar, rockçılar, dazlaklar ve punklar gibi bazen sepetlenen, bazen resmen suçlanan, bazen de azizleştirilen; zaman zaman toplu düzene tehdit, zaman zaman da zararsız soytarılar olarak görülen insanlar…
O halde, altkültürün tanımı, sürekli bir tartışma konusudur ve “tarz” da, bu tartışma içerisinde birbiriyle zıt düşen tanımların en şaşırtıcı etkiyle çarpıştığı alandır. Bu nedenle, kitabımızın büyük bir bölümünü, altkültürde nesnelere tekrar tekrar “tarz” anlamı yüklenmesi sürecinin tanımlanmasına ayıracağız. Genet’nin kitaplarında olduğu gibi bu süreç, doğal düzene karşı işlenen bir suçla başlar; gerçi burada düzenden sapma saçların dik bir şekilde taranması, alınan küçük bir motosiklet veya plak ya da birtakım elbise gibi küçük şeylerde gizlidir.
Yine de bunlar, meydan okuma veya hor görme, bir tebessüm ya da alaycı bir gülümseme şekillerini alarak belli bir tarzın oluşması demektir; bu da bir reddiye işaretidir. Aslında bunların da bir anlamı olduğunu; her ne kadar bunlar, Genet’nin kitabında da olduğu gibi, yalnızca yönetmeliklerin görünmeyen tarafı ya da hapishanelerdeki duvar yazıları olsalar da, bu jest ve mimiklerin bir anlamı olduğunu, bu tebessüm ve alaycı gülümsemelerin yıkıcı bir etkisi olduğunu düşünüyorum.